Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
/ @megasinnhikayeleri
Dijital Kaynaklar:
https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/m...
https://eksisozluk.com/barbaros-hayre...
https://www.redbull.com/tr-tr/simdi-n...
90 ları ucundan kıyısından yakalayanlar bilir ki çılgınca bir hayat vardı magazin dünyasında. 90 2000 arasında yaşananlar belki hiçbir dönem yaşanmadı. Hem aşırı hızlı hem de biraz absürt sayılırdı. Şöyle bir hafızanızı yoklayacınca eminim sizde neler gördük be diyeceksinizdir. Özel televizyonlar, ilginç ana haber bültenleri, tuhaf içerikler, tuhaf ünlüler, tuhaf klipler, o günkü teknolojinin dibine kadar kullanıldığı yayınlar ve daha fazlası... Herkes daha cesurdu ve "Yapsam ne olacak" diyor gibiydi. Gerçekten de öyle oldu. Herkes bir şeyleri uçlara taşıdı ve bir şey olmadı. 90'lar geride kaldı. O dönem ortaya çıkan isimlerden biri de bir gece de hepimizin babası olduğunu iddia eden namı diğer barbaros hayrettin idi. 2000 li yıllarda birçok isim gibi o da kayıplara karıştı. ama kocaman papyonu ve ilginç gözlüğü aklımızdan hiçbir zaman çıkmadı. Aslında o müziğini ciddiye almayanlara gönderme yapmak istemişti. Bu hikayemizde bir 30 40 yıl geriye gidip sanat dünyasının papyonlu babasını anlatacağım sizlere. Videoyu beğenmeyi ve kanalıma abone olmayı siz izleyicimlerimden rica ediyorum. Videolara büyük emekler harcıyoruz ve beğenileriniz sayesinde daha büyük kitlelere ulaşabiliriz. özel istekleriniz için bana instagram adresimden ulaşabilirsiniz keyifli seyirler. Marjinal müzikleriyle hayatımıza giren isim Kütahya da gözlerini açtı. İlkokul ve ortaokul yıllarını burada geçirdikten sonra lise eğitimi için eskişehir e gitti. Gerçek ismi hayrettin öneşol idi ancak piyasaya barbaros hayrettin olarak giriş yapacaktı. İktisadi ve ticari ilimler akademesinde eğitim alırken bile müzikten asla kopmadı. Elinde iktisat kitapları ile müzik kafelerde geçiyordu hayatı. İlk olarak azot 57 orkestrası ile sahne aldı. grubun davulcusu askere gidince onun yerine babbaros geçti. Evde tencere kapak kendi kendine müzik yapan adam şimdi ilk sahne deneyimini yaşıyordu. Redbull.com dan melis danişmend ile yaptığı söyleşinde o yıllardaki heyecanını şöyle anlattı: Babam çok iyi kaval çalardı, hayranlıkla onu dinlerdim. Barbaros İlkokulu’nda okuyordum, sahne ismim Barbaros oradan geliyor. Ta o zamandan müzik ve edebiyatı çok severdim. Şiir, şarkı sözü yazmayı. İlk olarak bir mızıka aldım. Derken lisede enterasan bir olay oldu. Azot 57 orkestrası vardı Kütahya’da, 1957’de kurulan azot fabrikasından almış adını. Ben o gruba hayrandım, rüyalarıma giriyordu. Onların çaldığı gecelere, balolara kaçamak giderdim. Kamuran diye bir davulcuları vardı, bende de nasıl bir davul tutkusu var, evde tencereleri, sepetleri koyup davul çalardım. Bahçedeki badem ağaçlarından dallar kırıp baget yapmıştım. Şangır şungur çalıyordum ama hayal dünyamda bambaşka bir yerde, sahnelerdeyim. Hayatta hiç kimsenin aklına gelmeyecek bir olay oldu (gülüyor). Yılbaşına iki hafta var, davulcu Kamuran askerliğini yapmamış, yakalayıp direkt askere götürdüler. Grup davulcu bulamıyor. Ben gittim bunlara dedim ki, 'Ben çalarım!' Ondan evvel okulun aletlerini biraz karıştırdık ama bir şey anladığımız yok. Gitarist Kazım Abi, ‘Hayrettin senin yapabileceğin bir iş değil, inşallah ileride’ dedi. Ama aradan bir hafta geçti, hala bulamıyorlar davulcu. Beni çağırdılar. Gittim ama heyecandan geberiyorum. Adamlar süper müzisyen. Enternasyonel yemek müzikleriyle başlıyorlar sonra rock’lara giriyorlar. Carlos Santana’lar, Pink Floyd’lar, Beethoven bile var. Önce Kazım Abi’yle çalışmaya başladık. Ama heyecanımı görme, ellerim titriyor. 17 civarı. Gün geldi çattı, balo gecesi. Salonda 1000 kişi var, hepsi de üst düzey kişiler. Perde bir açıldı, benim için zaman durdu, insanlar durdu, renkler durdu. Ne yapıyorum bilmiyorum, kaçacaktım nerdeyse. O gece benim için kabustu ama kimse de sahneye bakıp, ‘Bu adam n’apıyor, yanlış mı çalıyor?’ demedi çünkü grup işi iyi götürdü. Ama Melis inanmayacaksın, üç ayda rüzgar gibi davulcu oldum. (video) Eskişehir harikaydı onun için. gencecik yaşında hayallerini gerçekleştirmeye başlamıştı bile. İçki sigara kullanmayan kendine ve işine özen gösteren biriydi. Ancak kendini bir anda alkol un sigaranın su gibi tüketilidği gazinolarda pavyonlarda gece klüplerinde buldu. Yeni bir müzisyendi ve ek ücrete ihtiyacı vard. O yıllarda bütçesini genişletmek için bir ayakkabı mağazasında işe başladı. Ablasının yanında kalıyor ve biricik ablası bir doktorun yanında hemşirelik yapmaktaydı. Ablası zaman içinde almanya ya gitmek için müracaat etmişti oraya gittikten sonra küçük kardeşi barbaros u da yanına aldı 1979 yılında. Almanya da da olsa onun aklının her köşesinde müzik vardı.
Информация по комментариям в разработке