Gerçek Kesit Programıyla Psikopatlığın Kitabını Yazan SARI BIYIKLI CANİ Aslında Kimdir?

Описание к видео Gerçek Kesit Programıyla Psikopatlığın Kitabını Yazan SARI BIYIKLI CANİ Aslında Kimdir?

Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
   / @megasinnhikayeleri  

Dijital Kaynaklar: https://www.sabah.com.tr/galeri/magaz...
https://www.redbull.com/tr-tr/simdi-n...
https://www.yeniakit.com.tr/biyografi...
https://www.biyografya.com/biyografi/...
https://eksisozluk.com/cahit-kasikcil...
https://tr.wikipedia.org/wiki/Cahit_K....
Bir dönem hepimizi travması oldu sarı bıyık lakaplı cahit kaşıkçılar. Rüyalarımız üçüncü sayfa cinayet haberleriyle süslendi. Gerçek kesit programıyla psikopatlığın kitabını yazsada o bambaşka biri aslında. Hiç para kazanamaması yetmezmiş gibi halktan da büyük tepkiler gördü. Bu hikayemizde bir dönemin fenomen yıldızı cahit kaşıkçıların hayatını anlatacağım sizlere. Videoyu beğenirseniz kanalıma abone olmayı unutmayın. Özel istekleriniz için bana instagram adresimden ulaşabilirsiniz. Keyifli Seyirler. Kah kuzenine tecavüz edecek bir ayyaşı, kah kayınçosunu bıçaklayan adamı oynayan, su gibi rolünün şeklini alan cahit kaşıkçılar 11 ekşm 1957 tarihinde bursa da dünyaya geldi. Çocukluk yılları bursa da gençti. 80 li yıllarda o dönemin insanları bilir ki vhs kasetler tüm kanalların gözdesiydi. O da bu yıllarda bursa incirli caddesinde vhs kaset kiralayan bir dükkan işletti. aynı yıllarda düğünlerde kameranlık yaptı. 90 ların başında da komedi dans üçlüsüne benzer bir grup kurup düğünlerde gösterilere çıktı. Yaşadığı imkansızlıkları şöyle getirecekti birgün: Ortaokulu okurken babasız büyüdüğüm için çalışmak zorundaydım. Küçük yaştan itibaren farklı bölgelerde yaşadım, farklı işlerde çalıştım. Mesela yazları kamplara gider garsonluk yapardım, yarışmalar düzenlerdim para kazanmak için. Hemen hemen her işi yaptım. Sonra ’80’ler, siyasi dönemler… Askere gittim geldim, Bursa’ya dönüş yaptım. Çocukluğumda plakçı dükkanlarına çok özenirdim. Tesadüf bir plakçı dükkanı buldum, onu devraldım, iki-üç sene plakçılık yaptım. Gerçek Kesit macerasının nasıl başladığını ise şöyle özetlemişti : Flash TV Bursa kaynaklı bir kanaldı. Ömer Göktuğ flash tv yi kurduğu zamanlar öğrenciler yapmaya başlamıştı bu programı önce. Konuşma yoktu üstte ses var ve cinayetin detayları anlatılıyordu. maksimum 20 dakiki sürüyordu. ben de o sırada flash tv de dublaj yapmaktaydı. dublaj maceram ise ilginçti. Bir arkadaşım çağırdı, dublaj yapacak adama ihtiyaç var diye. Ben elektrikli adamımdır, ‘Hah bu yapar!’ falan derler. Gittim, Bursa Devlet Tiyatrosu sanatçıları vardı orada, bütün gün oturup gözlemledim hepsini, yavaş yavaş yapmaya başladım. Ha fırça yemedik değil, yedik ama sonra yaptık yani. Yabancı kovboy filmlerini, çizgi filmleri seslendiriyordum. Sonra, ‘Gerçek Kesit’te oynar mısın?’ dediler. Baktım, ‘Bunu diyalogluya çevirelim’ dedim. Başladık. Daha sonra senaryoları da yazdırmaya başladılar. Yaptım. Ondan sonra yürüdü gitti zaten. Flash’a bir girdik, pir girdik. Sonra "Böyle bir program yapılacak oynar mısın?" dediler. "Tamam" dedim. Gerçek kesitten sonra o halk nezninde bir katile bir manyağa dönüşmüştü. çekimleri ise çok amatördü en azından öyle görünüyordu. Kısıtlı imkanlarla çekilmişti herşey ve o zorlukları şöyle dile getirdi: Sarı Bıyık, sevgilisi olmayan insanlar için yapılmış bir işti çok da tuttu. Çekim yaptığımız evler genelde kendi evlerimiz, tanıdıklarımızın evleri... Gece sahnelerini perdeleri kapatıp çekerdik hava kararmış gibi yapardık. Bazen başka evlere de giderdik orada çekim yapardık ev sahibine de biraz para verirdik. O da ‘eşim gelmeden çekin gidin, görmesin’ derdi.(gülüyor) Bir sefer yakalandık, o zaman da evden kovulduk. Eşi bizi uyardı ‘kocam gelmeyecek’ diye adam gece 3’te geldi beni otururken gördü, sopayla kovaladı. Bir minibüsümüz vardı ona doluşuyorduk. Makarnayı ben yapardım, öğlenleri hep birlikte yerdik. Çekim ekibi ve oyuncularla birlikte 10 kişi falandık. Çok para kazanmıyorduk, severek yapıyorduk bu işi. Kendimizi geçindirecek kadar kazanıyorduk. Biz bu kadar büyüyeceğini tahmin etmedik. İşlediğimiz hikâyede geçen kişiyle karşılaştık. Rahşan Affıyla o dönem herkes dışarı çıktı. Restoranda oturuyorum, bir şeyler söyledim ortaya ışıklı meyve geldi. İri yarı siyah takım elbiseli adam bana bakıyor. ‘Beni tanıdın mı’ dedi. ‘Ben filmini yaptığın kaynanasını hacamat eden adamım. Ahdettim, içerden çıkayım bu adamı bulup anlından öpeceğim’ dedi. ‘Bu kadar mı yapılır, ben bile ağladım’ dedi. Bir süre restorana gitmedim. Üç-dört kere böyle insanlarla denk gelince, tırstım, ürktüm biraz. Sonra emniyete gittim, durumu anlattım.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке