KEMAL SUNAL BELGESELİ "Gerçek hayat o kadar da komik değildi aksine çok acılıydı" Yeşilçam Sinema

Kemal Sunal’ı komedi ile tanısak bile o aslında sanat hayatına halkı birebir gösteren eleştirel bir dille de günün sorunlarına dikkat çeken bir çok filme imza atmıştır. “Çöpçüler Kralı” “Kapıcılar Kralı” önemli filmlerdir. 1977 yılında Kapıcılar Kralı filmindeki performansı ile Antalya Film festivalinde ‘ en iyi erkek oyuncu’ ve 78 senesinde Siyad tarafından ‘ en iyi erkek oyuncu’ ödüllerine layık görülmüştür. Bu filmin senaryosu üzerinde epey uğraşılmış ve sınıf farklılıklarını ortaya koymuştur. Öte yandan Kibar Feyzo, Davaro gibi filmler de yine köylerde yaşanan gerçek hikayeleri birebir, beyaz perdeye yansıtmakta öncülük etmiştir. Belki de bu yüzden halk Kemal’i bağrını basmıştır. Yeşilçam’ın zengin erkek fakir kız yada fakir kız zengin oğlan hikayelerinin tersine köy hayatını yansıttığı için sıcak gelmiştir kim bilir… Biz hangisi olursa olsun Kemal Sunal’ı çok sevdik. Hala defalarca izlememize rağmen bayramlarımızın baş eylemi bir Kemal Sunal filmi izlemektir. Seneler içinde bir sürü film yaptı Kemal Sunal. Gün geldi sevdiği kızla evlenebilmek uğruna başlık parası için şehre gidip sisteme kafa tutan bir aşık oldu kimi zaman saf süt kardeş olup Gulyabani ile savaşan bir asker kimi zaman bir paşa kimi zaman karısı ile iddia uğruna ev işlerine kendini adayan bir babaydı Kemal. Farklı tiplerle seyirci karşısına çıkıp her defasında da kendini izletmeyi ve kendini sevdirmeyi başarmıştı. Seneler hızlıca akıp giderken çocukları büyüdü. Kemal’in içinde kalan üniversite sevdası da yeniden alevlendi. 1992’de çıkan af yasasından yararlanarak Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Bölümü’ne 2. Sınıftan devam eden Kemal Sunal 1995 yılında mezun oldu. Artık diplomalı bir oyuncuydu. Azmi sayesinde bunu da başarmıştı. Mezuniyeti sırasında “4 Yıllık üniversite maratonu sonunda bitti ama benimki biraz zor bitti. Ben 27 yılda bitirdim.” Diyor.
Eşi Gül Sunal ise şöyle diyordu; “Lisa mezunu bir tiyatro aktörünün eşiydim evlendiğimde. Şimdi yüksek lisans diplomalı bir starın eşiyim. Ama o arada tabii askerlik yaptık beraber, çocukları büyüttük beraber. Bunları birlikte yaşadık, bunlar çok hoş şeyler.” Verdiği bir röportajda en mutlu olduğu günü şöyle anlatıyor Gül Sunal; O bu davranışı ile bir çok insana da örnek oldu diyebiliriz. Kendisi gibi oyuncu olan oğlu Ali Sunal ile bir anı da bırakmıştı Kemal. PROPOAGANDA isimli filmde oğlu Ali ile rol aldı. Sinan Çetin’in yönetmenliğinde çekilen bu filmin bol ünlülü kadrosu oldukça dikkat çekiciydi. Yıllar sonra bir araya gelen Metin Akpınar ile de çalışma fırsatı bulmuştu bu film ile. Ama en önemlisi oğlu Ali ile ilk ve son filmi olmuştu. Bu filmin ardından takvim 2000 senesine geldiğinde kara günler kapıya dayanmıştı. Nereden bilecektik ki Kemal’in bize veda edeceğini… Milyonların yüzünde goncalar açtıran o büyük starımızın bizleri hüngür hüngür ağlatacağını… Balalayka filminin çekimleri için Batum’a gitmek üzere uçağı binmişti Kemal Sunal. Ama daha önce hiç uçağa binmeyen Kemal için bu bir ilk olacaktı.. Ah Kemalimiz, Şabanımız, Niyazimiz, Aptimiz, niye bindin o uçağa dedik haberi geldiği an…. O güzel kalbi dayanamamıştı işte. Kemal Sunal’ı bizden alan uçak korkusuydu. Daha uçak havalanmadan kalbi buna dayanmadı ve oracıkta hayatını kaybetti. Olayın en yakın şahidi Balalayka filminin yönetmeni Ali Özgentürk olayı ve Kemal’i şöyle anlatır; “ "Genelde uçaktan korkuyor. Ben dedim ki atlayalım arabaya, gidelim Batum'a… Önce 'Evet' dedi. Sonra 'Çok yoruluruz' diye vazgeçti. 'Eh, şoför alırız' diyecek oldum; 'Başkasının sürdüğü arabadan korkarım' dedi. Nihayet 'Sen uçakta yanımda oturursan gideriz' dedi. Öbür yanına da oğlu Ali oturmuştu o gün. Hayatını kaybettiğinde daha yerdeydik yahu. Uçak kalkmamıştı bile."
Sonra devam ediyor Ali Özgentürk;
Çok gırgır, tatlı şeyler konuşuyorduk. Uçağın televizyonu da işte güvenlik tedbirlerini anlatıyor. Uçak yavaştan yürümeye başladı, konuşmamız durdu. Kemal'in korktuğuna dair hiçbir belirti yoktu. Korkmuyordu da zaten. Ama birden başı omzuma düştü. Ali de oturduğu yerden kalktı. Ben “Doktor yok mu?” diye bir çığlık attım. Bayılmışım. Sonrasını hatırlamıyorum. Uyuttular beni."
26 yıllık sanat hayatına tam 82 film sığdırmıştı Kemal Sunal. Ne çok şey kattı bize. Çoğu insanın kalbinin en derinine indi. Öğretti, düşündürdü, sorgulattı ama en önemlisi kısacık ömrümüzde bize mutluluğu hediye etti. Güldürdü bizi. Gidişi ile başta ailesi olmak üzere tüm Türkiye hüzne boğuldu. Cenaze töreninde sevenleri ile son yolculuğuna uğurlandı… Geriye kalan ise iyi ki dediğimiz o muhteşem filmleri… İyi ki varsın Kemal Sunal. İyi ki Güldün Kemal Sunal. #kemalsunal #kemalsunalfilmleri #yeşilçamsineması